Depremler dünyanın pek çok yerinde meydana gelen doğal olaylardır. Dünyada her yıl yaklasık 3,5 milyon deprem meydana gelir. Bunların yalnızca 1 milyonu kaydedilebilir. Hissedilebilen deprem sayısı ise yalnızca 34 bindir.
Dünyada her yıl;
- Orta nitelikte 5.0 – 5.9 şiddet aralığında, az hasara yol açan 800 adet
- Büyük nitelikte 6.0 – 6.9 şiddet aralığında, hasar yapıcı yaklaşık 120 adet
- Potansiyel olarak yıkıcı 7.0 – 7.9 şiddet aralığında18 deprem gerçekleşir.
10 ila 20 yılda bir ise felakete yol açabilecek büyüklükte,8.0-8.9 şiddet aralığında bir deprem olur.
Ancak,
- Kısa vadede nerede ve ne zaman deprem olacağı kesin olarak önceden bilinemez.
- Depremi önceden haber veren bir sistem ya da teknoloji henüz dünyanın hiçbir yerinde yoktur.
- Bu nedenle depremin belirli tarihte kesin olarak gerçekleşeceği yönündeki haberler her zaman asılsızdır. Bunlara itibar edilmeden ve gereksiz panik üretmeden, bütün enerji ve zaman hazırlık ve önlem üzerinde yoğunlaşmalıdır.
Türkiye, topraklarının yüzde 98’i aktif ve farklı deprem kuşakları üzerinde yer alan bir deprem ülkesidir (bkz. Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası, s.16-17). Büyük can ve mal kaybıyla sonuçlanan 1999 yılındaki 17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce depremleri, bu gerçeğin acı hatıraları olarak hala belleklerimizdedir.
Kısa aralıklarla gerçeklesen bu iki büyük afetin Türkiye’de deprem bilincinin artmasında önemli bir yeri vardır. Ülke ve birey olarak yaşadıklarımıza bakıldığında, deprem öncesinde gerekli önlemleri almış olanların depremden sonra hayatlarına kaldıkları yerden, umutla devam edebildiğini gözlemleyebiliriz.
Depremlerin nasıl meydana geldiğini öğrenerek, riskleri hakkında bilgi edinerek ve hazırlıklı olarak depremden korunmak mümkündür.
Günümüzde depremleri açıklayan bilimsel yaklaşım Tektonik Plaka Teorisi’dir. Dünyanın yüzeyini oluşturan tektonik plakalar, su üzerinde yüzen tahta plakalar gibi sürekli hareket halindedir. Bu hareket sırasında birbirlerine değer, birbirlerini iter ve sıkıştırırlar. Bu esnada yaşanan sürtünme sonucu biriken enerji, bir süre sonra bu bölgelerde deprem adını verdiğimiz sarsıntı ve kırılma ile kendini gösterir. Her depremin ardından yer kabuğu yeniden enerji biriktirmeye başlar.
Deprem tehlikesi, ülkemizin yer kabuğu üzerindeki konumu nedeniyle var olan ve ortadan kaldıramayacağımız bir durumdur.
Deprem tehlikesini yaratan çok çeşitli nedenler vardır:
- Sarsıntının gücü
- Sarsıntının süresi
- Deprem merkezinden uzaklık(Merkezden uzaklaştıkça güç azalır.)
- Zemin (yer) cinsi
- Depremin odak derinliği
DEPREM RİSKİ NEDİR?
Deprem riski, deprem sonucundaki hasar ve zarar yaşama olasılığımızdır. Deprem riskleri alınacak önlemlerle azaltılabilir. Deprem tehlikesiyle yaşamak zorunda olan ülkelerde, hasar veya zarar görme olasılığını artıran her türlü davranış, deprem riski olarak adlandırılır.
Deprem risklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Binaların tasarım, malzeme, inşaat ve kullanım açısından yetersizliğine bağlı riskler
- Hayati riskler
- Yapısal olmayan durumlara bağlı riskler (Eşyaların yanlış yerleşimi vb.)
- Deprem sonucu oluşan yangınlar
- İlk müdahalenin yetersizliğine bağlı riskler
Depremin yarattığı riskleri en aza indirmede ve zararı azaltmada deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında doğru davranış biçimlerini seçmemiz, büyük önem taşır.
-“Doğru” Bina Yapımı
Binaları güvenli hale getirmenin en kolay ve en ucuz yolu bina inşaatının proje aşamasından başlanarak doğru yapılandırılmasıdır. Binaları depreme karşı güvenli inşa etmenin maliyeti, güvensiz binaların olası bir depremde yaratacağı zarardan çok daha azdır. Hiçbir bina depreme karsı yüzde 100 dayanıklı değildir. Ancak doğru ve depreme uygun olarak inşa edilmiş binalar, içinde yaşayan büyük çoğunluğun yaşamını koruyabilir; riskleri en aza indirebilir.
-Bina Denetlemesi
Binanın uzman mühendislerce incelenmesi ve güçlendirilmesi, güçlendirmenin mümkün olmadığı durumlarda binadan taşınılması en doğrusudur. Güvensiz bir binada kişilerin korunmasını garanti edecek bir yöntem yoktur. Binanın denetlenmesi için yerel yönetimlere, üniversitelere ve meslek odalarına başvurulabilir.
-Yatak Odasında Kolay Erişilen Destek Malzemeleri
Gece yataktayken gerçekleşebilecek bir depremin sonrasında, çıkış yolunu aramak ve bu esnada ayak ve elleri korumak gerekebilir. Yatağın yanında fener, ayakkabı, sağlam terlik ve iş eldiveni bulundurmak bu sorunu giderir. Deprem hissedildiğinde kolay erişimde olmaları için söz konusu malzemeler plastik bir torba içinde yatağın yanında saklanabilir. Karanlık bir odada bunlara kolaylıkla erişmek için birkaç kez deneme yapmak pratik kazandırır.
-Deprem Sonrası Ateş ve Yanıcı Maddeler
Depremden sonra gaz kaçağı olmadığından emin olana dek kibrit, çakmak gibi kıvılcım yaratabilecek ateş kaynakları kullanılmamalıdır. Sigara yakılmamalı, yanan sigara söndürülmelidir.
-Yapısal Olmayan Tehlike ve Risklerin Azaltılması
Yapısal olmayan elemanlar, binanın taşıyıcı sistemine ait olmayan unsurlardır. Kolonlar, kirişler ve taşıyıcı duvarlar dışındaki hemen her şeydir. Örneğin aydınlatma, havalandırma, ısıtma sistemleri, mobilya ve diğer aksamlar bunun içine girer. Bir depremde meydana gelen hasarın yaklaşık yarısı yapısal olmayan nedenlerden kaynaklanır. Yapısal olmayan hasar can kaybına, yaralanmalara neden olabilir.
Bu nedenle devrilen mobilyaların ya da açılan kapaklardan düşen eşyaların çıkış yollarını kapatmasını veya tehlike oluşturmasını önlemek için mutlaka önlem alınmalıdır. Mobilyaları duvara sabitlemek, sabitlenmeyen mobilyaları çıkıs yolu üzerinden almak ya da düşmeyecek şekilde yerleştirmek, deprem sırasında dolap kapaklarının açılmasına engel olmak için koruyucu kilit takmak bu önlemler arasında sıralanabilir.
Yapısal olmayan tehlike ve risklerin tespiti için “Deprem Tehlike Avı” formundan faydalanabilirsiniz. Evinizde ya da iş yerinizde yapacağınız bu inceleme, kayarak ve düşerek zarar verebilecek eşyaları belirlemek, bunları sabitlemek veya yerlerini değiştirmek için ideal bir çözüm sunar. Bazen sadece bir mobilyanın yerini değiştirmek bile tehlikeyi ortadan kaldırabilir.
“Deprem Tehlike Avı”, tüm aile üyelerinin katılımıyla evde başlatılmalıdır. Evin her odası ve köşesi dolaşılarak, sarsıntı sırasında nelerin havalanmak, kaymak ya da düşmek suretiyle tehlike yaratabileceği öngörülmelidir. Aile üyelerinin uyuduğu, yemek yediği, çalıştığı ve oyun oynadığı yerler gibi en fazla zaman geçirilen alanlar güvenli hale getirilmelidir. Bir araştırmacı gibi çalışarak yapılması gerekenler bir liste halinde sıralanmalı, bulunan tehlikeler giderilene kadar takip edilmelidir.
“Deprem Tehlike Avı” çalışması yaparken aşağıdaki sırayla öncelikli alanların ve işlerin belirlenmesi, daha verimli sonuçlar sağlar:
- Yaşamsal tehdit yaratacak eşyaların (yatak odasındaki giysi dolapları vb.) sabitlenmesi
- Maddi kayıp ve iş kaybı yaratacak olan eşyaların (bilgisayarlar, elektronik eşyalar vb) sabitlenmesi
- Yaşamınızı kolaylaştıran ya da sizin için önemli olan eşyaların (aile yadigârı biblo, vazo vb.) sabitlenmesi
- Yükseğe yerleştirilmiş ağır eşyaların, en kısa boylu aile üyesinin baş hizasından daha aşağıda bir yere indirilmesi
- Mobilyaların, mutfak dolapları da dahil olmak üzere, duvarlara sıkıca sabitlenmesi.
- Beyaz eşyalar ve şofbenlerin sabitliğinin kontrolü
- Tüpgazlar ve her türlü gaz tanklarının bulundukları yere sabitlenmesi
- Pencere önündeki yatak ve mobilyaların yerlerinin değiştirilmesi
- Pencerelerde dayanıklı camlar kullanılması ve/veya kalın perdelerin kapalı tutulması.
- Ağır ve önemli elektronik eşyaların sıkıca sabitlenmesi
- Aydınlatma elemanlarının tavana sağlam şekilde sabitlenmesi
- Duvara asılan çerçeve ve benzeri aksesuarlarda kanca vida kullanılması
- Tehlikeli maddelerin (zehirli, yanıcı, parlayıcı vb.) kontrolü ve güvenli şekilde saklanması
- Mutfak dolap kapaklarına sarsıntı sırasında açılmalarını önleyecek tutaçlar takılması
Bu yardım setleri günlük olası ilk yardım ihtiyaçları için de kullanılabilir ancak malzemelerin kullanıldıkça ya da tarihleri geçtikçe yenilenmesi gereklidir.
Acil durumda kullanılacak ihtiyaçlar için bir depo alanı oluşturulmalıdır. Eğer mümkünse bunlar evin dışında, su ve hava ile temas etmeyecek şekilde bir kutunun içinde saklanmalıdır. Mümkün olmazsa evin içinde bunlar için bir yer ayarlanmalıdır. Bu malzemelerin uzun süre saklanabilen ürünler olmasına ve kullanım süresi dolanların sürekli olarak yenileri ile değiştirilmesine özen gösterilmelidir.
Deprem sonra hayatta kalabilmek için bir takım gerekli malzemeleri hazırda tutmak çok önemlidir. Yaşanan binada hasar olmasa bile, güven ortamı oluşana dek dışarıda kalınması tercih edilebilir; hatta zorunlu olabilir. Böylesi durumlar için gerekli malzemeler bir çanta içinde yanınızda olmalıdır. Söz konusu çantanın bir benzerinin araba ve iş yerinde de bulundurulması büyük fayda sağlar.
Deprem sonra hayatta kalabilmek için bir takım gerekli malzemeleri hazırda tutmak çok önemlidir. Yaşanan binada hasar olmasa bile, güven ortamı oluşana dek dışarıda kalınması tercih edilebilir; hatta zorunlu olabilir. Böylesi durumlar için gerekli malzemeler bir çanta içinde yanınızda olmalıdır. Söz konusu çantanın bir benzerinin araba ve iş yerinde de bulundurulması büyük fayda sağlar.
Deprem sırasında her şey çok çabuk olur. Bu yüzden düşünüp ne yapacağınıza karar vermek için zaman yoktur. Deprem sırasında yapılması gerekenleri refleks haline getirene kadar, deprem tatbikatlarının yapılması çok önemlidir. Evde, iş yerinde, okulda düzenli olarak deprem tatbikatı yapılması, tatbikat sonrasında neyin nasıl yapıldığının değerlendirilmesi deprem zararlarını azaltmak için gereklidir. HER ZAMAN HATIRLAYIN!
Deprem sırasında, önce bir ses duyulur, sonra da sarsıntı başlar. Eğer etrafınızda başkaları varsa onları korunmaları için uyarmak gereklidir.
“DEPREM!” diye bağırın.
Çök, Kapan, Tutun
- Güvenli bir yer bulup diz üstüne çökün.
- Başınızı ve ensenizi koruyacak şekilde kapanın.
- Sağlam bir yere tutun.
- Derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalışın.
- Sarsıntı geçinceye kadar olduğunuz yerde kalın.
Eğer bir mekânın içindeyseniz dayanıklı bir masanın ya da benzeri bir eşyanın yanına ya da altına çökün, camlardan korunun.
Sarsıntı geçene kadar bekleyin, dışarıya koşmayın.
- Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmayın.
- Balkona çıkmayın.
- Balkonlardan ya da pencerelerden atlamayın.
- Asansör kullanmayın.
Eğer dışarıdaysanız açıklık bir alana gidip üzerinize düşebilecek yıkıntılardan, elektrik kablolarından ve ağaçlardan korunun.
Eğer arabanızın içindeyseniz arabayı açıklık bir alana sürün ve orada kalın. Köprülerden, altgeçitlerden ve elektrik direklerinden uzak durun.
Eğer dar bir sokaktaysanız düşen objelere dikkat edin. Binaların içi dışarıdan daha güvenli olabilir.
Sakin olun. Panik yapmayın. Önce kendi emniyetinizden emin olun. Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin. Eğer tehlikede değilse kimseyi hareket ettirmeyin. Gidip yardım getirin.
İçeride
- Eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Kibrit, çakmak kullanmayın. Camları ve kapıları açın. Elektrik düğmelerini çevirmeyin. Hemen binayı terk edin.
- Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin.
- Kırılan camlara dikkat edin.
- Yaralanmaları kontrol edin. Gerekiyorsa ilkyardımı yapın.
- Gaz, su, elektrik tesisatlarını kontrol edin. Hasar varsa kapatın.
- Telefonu acil durumlar dışında kullanmayın. Yerinden oynayan telefon ahizelerini telefonun üstüne koyun.
- Neler olup bittiğini öğrenmek için radyo ve televizyonu izleyin.
Dışarı çıkarken, daha sonra rapor etmek üzere etrafınıza bakıp yapısal bir hasar ya da yangın tehlikesi olup olmadığını kontrol edin. Binanızda yapısal bir hasar yoksa çoğu zaman içeride kalmak daha iyidir.
Dışarıda
- Eğer Toplum Afet Gönüllüsü veya Mahalle Afet Gönüllüsü olarak, ilkyardım, yangın söndürme veya hafif arama kurtarma eğitimi aldıysanız, önce etrafınızdakilerin iyi ve güvende olup olmadığını kontrol edin.
- Acil durum çantanızı yanınıza alın ve mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin. Yolunuzun üzerindeki hasara dikkat ederek, bunları not alın.
- Eğer gönüllü olarak eğitim almadıysanız ama yardım etmek istiyorsanız, ilk önce yakın çevrenizdekilere yardım edin. Mahalle toplanma noktanıza gidin ve yardım etmek için gönüllü olun.
- Hasarlı binalardan uzak durun.
Artçı Depremler
Artçı depremler sırasında, panik olmadan ana depremde yapılması gerekenler yapılmalıdır.
Ne Yapmamalısınız?
- Panik halinde çığlık atmayın ve koşmayın.
- Unutmayın, acil durumları ve yangınları bildirmek dışında telefonları kullanmamalısınız.
- Her türlü gaz sızıntısı ve diğer yanıcı madde tehlikesinin geçtigine emin olmadıkça kibrit, çakmak yakmayın, elektrik dügmelerine dokunmayın. Eğer gaz kokusu alırsanız, mümkünse gaz vanasını kapatın, camları ve kapıları açın, hemen binayı terk edin.
Tahliye
Tahliye, asla acil ve plansız olmamalıdır.
Bölge Tahliyesi
Tahliyeyi başlatmadan önce, gidilecek yerin daha güvenli bir yer olduğu ve oraya giden yolun güvenli olduğundan emin olunmalıdır.
Depremden sonra bazı alanların tahliye edilmesi gerekebilir:
- Sahil şeridindeki alçak bölgeler: Zemin özellikle zayıf olabileceğinden, bu bölgeler hemen tahliye edilmelidir. Herkes dikkatlice sahilden uzak yüksek ve güvenli bir bölgeye doğru harekete geçmelidir.
- Yangın ya da kimyasal madde kaynaklı tehlikeli bölgeler: İnsanlar hızla uzaklaştırmalıdır.
Bina veya Okul Tahliyesi
Bina ya da bulunulan tesisin dışında içeridekinden daha fazla tehlike olabilir. Dışarıda güvenli bir toplanma yeri olmayabilir. Dışarıya çıkış yolları açık olmayabilir.
Alternatif yolların açılması gerekebilir. Ancak genel olarak deprem tek başına tahliye için yeterli bir neden değildir. Ciddi bir deprem sonrasında, etkilenen bölgedeki öğrenciler, yolun açık ve gidilecek yerin güvenli olduğundan kesinlikle emin olunmadan, servis araçlarıyla hiçbir yere gönderilmemelidirler. Öğrencilerin, tehlike tamamen geçene kadar okulda kalmaları uygun olacaktır. Okul yönetimi, öğrenciler, veliler ve öğretmenler buna hazırlıklı olmalıdır.
İlk 72 saat
Bir depremi izleyen ilk 72 saat içinde yardımın çoğu o anda hemen etrafta bulunan kişilerden gelir. Afetlere hazır olmak için geliştirilebilecek birçok kişisel beceri vardır:
- İlkyardım
- Hafif arama kurtarma
- Yangın söndürme
- Telsizle haberleşme
- Müdahale organizasyonu
Özel beceriler olmadan da afetzedelere pek çok şekilde yardım edilebilir: Malzeme ve ulaşım, su ve yiyecek temin etme, yemek pişirme, çadır ve geçici tuvalet kurma, yaşlı ve çocuklara göz kulak olma, güvenli olmayan yerlerin çevresine işaretler dikme ve ihtiyacı olanlara manevi destek sağlama vb. Bunların her biri deprem döneminde büyük katkı ve destek sağlar.
Deprem de tıpkı diğer doğal afetler gibi hayatımızın değişmez bir gerçeğidir. Depreme karşı gereken önlemleri alırsak, can ve mal kayıplarını azaltabilir, hatta engelleyebiliriz.
Unutmayalım ki deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında sergileyeceğimiz doğru davranış biçimleri hem hayat kurtarır hem de maddi kayıpları azaltır.
Deprem felaketi nedeniyle yaşadığımız acılarla tekrar karşılaşmamak için mutlaka binalarımızın sağlamlığına ve güvenilirliğine dikkat etmeli, belli dönemlerde denetim yaptırmalı, evde, okulda ve işyerinde deprem planımızı önceden hazırlamalı, yapısal olmayan risklere karşı önlemimizi almalıyız.